fareler ve insanlar karakter analizi
kurulabiliyorve hiç sıkılmadan kitabı okuyabiliyorsunuz. Kitap 6 bölümden oluúuyor ve yazar bölümlerin ilk sayfalarında mekanla ilgili sade bir üslupla, okuyucularını sıkmadan betimlemeler yapıyor. Fareler ve İnsanlar kitabı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 100 Temel Eser olarak tavsiye edilen bir kitap.
7thoughts on “ FARELER VE İNSANLAR ” gogushua dedi ki: 28 Ekim 2016, 12:01 pm. Seslendirenlerin bilgilerini de lütfen ekler misiniz? Bu site için teşekkür
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar. John Steinbeck’in kısa romanı Fareler ve İnsanlar, iki mevsimlik tarım işçisinin yaşamından kısa bir an sunuyor. Biri zeki George Milton, diğeri ise çok güçlü ama akıl sağlığı yerinde olmayan Lennie Small. Bu iki arkadaş beraber gezer ve buldukları işte çalışırlar.
SevdiğinizÇiçeklere Göre Karakter Analizi. Çiçekler kendine has kokusu ve özel yapısı ile hayatınızın her alanında yer alıyor. Özel günlerinizde ve evinizin her köşesinde birçok çiçek çeşidini ağırlayabilirsiniz. Çiçekler klasik amacının yanı sıra farklı anlamları da beraberinde getiriyor. Sevdiğiniz
4- “Fareler ve İnsanlar” romanında George ile Leinne'nin ideallerinin gerçekleşmemesine sebep olan nedir? Karacaoğlan Karagöz Karakter Analizi Karamazov
nama kelas ipa 2 yang keren bahasa inggris. Kitabı takribi 15 dakika önce bitirdim. Normalde kitap incelemelerimi önce güzelce bir yazar, kendimce editler ve sizlere sunarım. Lakin bu kitap hakkında ne yazacağımı, neyi editleyeceğimi ve neyi yayınlayacağımı bilmiyorum. Bir yerden başlamak gerekirse kitap, batı edebiyatının anayasası olmalı. Bunu çok ciddi söylüyorum ve aksini iddia edene de bir güzel savunurum. Düşünüyorum yakın zamanda beni bu denli etkileyen, ciğerime işleyen ve bildiğin içli içli duvara bakarak gözyaşı döktüren bir kitap oldu mu diye yakın zamanda Drizzt Do'Urden efsanesi aklıma geliyor lakin bu çok ayrı. Kitapta iki ırgat arkadaşın başından geçenler anlatıyor. Biri LennieCanım benim. ve George. Kitabı neresinden tutsam bir yanlış ederim diye korkuyorum. Kitapta akıcılık artık zirvede. Daha üstü olduğunu düşünemiyorum. Afedersiniz, lavaboya gidemedim. Kitaptaki karakterler o kadar olgun ve rollerinde bir derinlik var ki Steinbeck'in sırf karakterler üzerinden işleyen bir şifre sistemi kurduğunu düşünüyorum. MEB'in 100 Temel Eser olarak tanımlaması ise sanki kitabı ben yazmışım gibi mutlu etti. Güzel insanlar... Kıyas yapabilmeniz için Yeşil Yol filmi ile neredeyse aynı mantığa sahip olduğunu söyleyebilirim size. Değerli dostlarım, bu kitabı bir kez olsun okuyun. Lennie'yi ve küçük dünyasını anlamaya çalışın. Ve tekrar tekrar dönüp okuyacağınız bu esere daha fazla geç kalmayın. Lütfen. Sizleri kitapların saygı duyulası dünyalarına emanet ediyorum.
Fareler ve İnsanlar – John Steinbeck’in RomanındanFareler ve İnsanlar kitabı, John Steinbeckin 1937 yılında yayınlanan büyük krizin anlatıldığı ve dostluk üzerine kurulan önemli eserlerinden ve İnsanlar Kitap ÖzetiJohn Steinbeck fareler ve insanlar adlı romanında George ve Lennie adında iki yakın arkadaşa yer vermiştir. George ufak boylu ve hareketli biridir, Lennie ise zihinsel engelli ve iri yapılı biridir ama çocuk de iyi arkadaşlardır fakat Lennie yüzünden başları beladan kurtulmaz. Bu yüzden sık sık mekan değiştirirler. Bir gün George ile Lennie hayalini kurdukları ev ve arazi satın almayı düşünürler. Lennie’in özelliklerinden biride yumuşak olan her şeyi sevmesidir. Bu yüzden tavşan beslemeyi çok seviyor. Yumuşak şeyleri o kadar çok seviyor ki yanında ölü fare bile gün George ile Lennie çiftlikte bir iş haberi alırlar ve hiç vakit kaybetmeden iş görüşmesine giderler. Çiftliğe geldiklerinde çiftliğin sahibi ve oğlu Curley onları pek sevmez. Özellikle çiftlik sahibinin oğlu Curley Lennie’ye karşı ayrı bir nefret Curley’in boyu Lennie’den çok çok kısadır. Bu yüzden Curley kendisinden uzunları sevmez. Lennie boyundan dolayı belayı üzerine çekmiştir. Tabi onunla birlikte George’da bu belaya ortak olur. Çiftlik sahibinin oğlu Curley’in karısı kötü ve karaktersiz bir kadındır. Çünkü çiftlikte konuşmadığı adam kalmamıştır. Curley’in karısı bu sefer çiftliğe yeni gelen Lennie ile George kafayı George ile Lennie’den dışında elini kaybetmiş Candy adında da bir adam vardır. Bu adamın birde yaşlı köpeği vardır fakat bu köpek yaşlı olduğu için çiftlikteki kişiler istemez. Bu yüzden köpeğin bir işe yaramayacağını düşünerek bir gün köpeği bu olayın üzerine çok acı çeker ve kendisini de bir gün işe yaramaz görüp sahipsiz bırakacaklarını düşünür. Bu yüzden Candy çiftlikte biriktirdiği parasını George ve Lennie’e vererek hayalini kurdukları çiftliğe ortak gün Curley’in karısı Lennie’nin yanına gelir. Lennie kadından ne kadar uzaklaşmada, kadın onu etkilemeyi başarmıştır. Hatta bu kadın Lennie’nin yumuşak şeylerden hoşlandığını bile biliyor. Bu yüzden Lennie’yi daha da etkilemek için saçlarını kadının saçlarını okşamaktan kendini kaybeder ve okşamaya devam eder. O sırada kadın Lennie’e bağırarak ellerini saçından çekmesini söyler. Lennie bu bağırmanın üzerine paniğe kapılarak kadına sımsıkı sarılır. O kadar sıkı sarılır ki kadının boynunu kırar ve kadın orada sırada Lennie kadını orada bırakarak çiftlikten ayrılır. Curley karısını yerde ölü olarak görür ve bu işi Lennie’nin yaptığını anlar. Çiftliktekiler olayı duyar ve silahlanarak Lennie’nin peşine düşerler. George daha önce Lennie ile planladıkları yere onlardan önce bulur ve kurduğu hayalleri düşünür. George, Lennie’ye hallerini nehre doğru dönerek anlatmasını ister. Fakat o sırada Curley’in sesi yakından duyulur ve işte tam o sırada George, can dostu Lennie’yi ve yanındaki silahlı adamlar Lenie’nin öldüğü yere gelirler. O sırada adamlardan biri George’un acı çektiğini görür ve ona köpeği hatırlatır ve ona derki, “Candy köpeği başkaları öldürdüğü için çok acı çekmişti ve eğer onu sen öldürmeseydin, Curley öldürseydi, işte o zaman büyük acı çekerdin.” der. “Sen kesinlikle doğru olanı yaptın.” sözüyle kitap son Hakkındaki YorumumKitabı okuduktan sonra Yahya Kemal Beyatlı’nın bir sözü aklıma geldi. “İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.” Bu durum kitapta çok net anlaşılıyor. Kitabın böyle son bulacağını hiç beklemiyordum. Kitabı bitirdikten sonra çıkardığım sonuç ise biz istemesek de sevdiklerimize mutlaka zarar anlayacağınız içimizde zıtlık barındıran yaratıklarız. Burada Lennie iri biri olabilir fakat o bir çocuktur. Bence fareler ve insanlar kitabı yazar John Steinbeck’in anlatımıyla etkileyici bir kitap olmuş. Kısa olsa da okuyucuya dolu bir kitap olduğunu hissettiriyor. Okuduğunuza pişman olmayacağınız bir Abone Arasına KatılEn Yeni Yazılarımdan Haberdar Olmak İçin Mail Bültenimize Abone Olun Kişisel Blog Yazarı, Gezmeyi Seven, Teknoloji Tutkunu, Girişimci, Dennis Ritchie, Bill Gates ve Steve Jobs Hayranı. Ayrıca biyografi filim hastası, bilim konularına merak salan ve kitap okumaya gönül veren birisi
1- George ile Lennie’nin amaçları nedir? A Kalıcı bir işe sahip olmak B Hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamak C Bir çiftliğe sahip olmak D Zengin olmak E Bir arabaya sahip olmak 2- “Fareler ve İnsanlar” romanının başkahramanı kimdir? A Andy B İhtiyar Candy C Slim D George E Carlson 3- “Fareler ve İnsanlar” romanındaki "Crooks" kimdir? A Çiftliğin arabacısı B Çiftliğin seyisi C Çiftlik sahibinin yardımcısı D George’un yakın arkadaşı E Çiftliğin sahibi 4- “Fareler ve İnsanlar” romanında George ile Leinne'nin ideallerinin gerçekleşmemesine sebep olan nedir? A İşten atılmaları B Para biriktirememeleri C Leinne'nin Curley'ın karısını öldürmesi D Paralarını kumarda kaybetmeleri E Amaçlarından vazgeçmeleri 5- “Fareler ve İnsanlar” romanında George ile Leinne niçin bir çiftlikle çalışmak istemektedirler? A Ailelerine bakmak için B Hayatlarını sürdürmek için C Zengin olmak için D Kendilerine ait bir arazilerinin olması için E Vakit geçirmek için 6- “Fareler ve İnsanlar” romanının kahramanı Leinne'nin hayatına kim son verir? A Crooks B Curley C Slim D George E Candy Cevap Anahtarı 1-C 2-D 3-B 4-C 5-D 6-D Fareler ve İnsanlar John STEINBECK Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı Oleh
Bu yazımızda fareler ve insanlar özet kısa, fareler ve insanlar özet uzun, fareler ve insanlar özet ödev, fareler ve insanlar özet kısa ve öz, fareler ve insanlar özeti, fareler ve insanlar kısa özet bulunmaktadır. *John Steinbeck* Eser iki çiftlik işçisi olan George Milton ve Lennie Small’un Kaliforniya’da farklı çiftliklerde yaşadıkları olayları anlatır. fareler ve insanlar George Milton zeki bir işçidir. Lennie Small ise iri ve çok güçlü ama akli dengesi bozuk bir insandır. Büyük Bunalım sırasında Kaliforniya’daki Salinas Vadisi’nde, Soledad yakınlarında bir çiftlikte iş bulurlar ve para biriktirmek için çalışmaya başlarlar. Amaçları burada biriktirdikleri para ile kendilerine bir tarla alıp, onu işlemek ve oraya yerleşmektir. Lennie bu hayallerini George’a her fırsatta tekrar tekrar anlattırır ve her defasında da onu dinler. Lennie’nin bu hayaldeki en sevdiği yeri kendi çiftliklerinde tavşanlar yetiştirmek ve onlarla ilgilenmektir. Lennie yumuşak tüylü şeyleri okşamayı çok sever. George da Lennie’nin bu takıntısını, onu fenalıklardan korumak için, başını belaya sokarsa tavşanlara bakmasına izin vermeyeceğini söyleyerek kullanır. Bu iki arkadaşın daha önce çalışmakta oldukları Weed’deki çiftlikten ayrılma kaçmanedeni Lennie’nin yumuşak şeylere dokunma takıntısıyla bir genç kadının elbisesini okşamasının yanlış anlaşılması ve taciz girişimi olarak görülmesi sebebiyledir. Soledad’daki çiftlikte çalışan tek eli olmayan yaşlı Candy, Lennie ve George’un bu hayallerini öğrenince onlara katılmak ister. Elini kaybedince kendisine verilen bankadaki parasını alınacak toprak için kullanabileceklerini söyler. Artık bu hayal üç kişinin hayalidir. Çiftlik sahibinin oğlu olan Curley’nin genç ve güzel karısı sık sık işçilerin arasında gelir eşini sorar ortalarda dolanarak can sıkıntısını gidermeye çalışır. Curley ise sürekli birileriyle kavga çıkararak kendini kanıtlamaya çalışır. Bir gün Lennie’ye sataşır ve onu döver. Lennie en sonunda Curley’in elini tutar ve sıkar. Curley’in eli kopacak gibi sakatlanır. Curley’nin karısı bir şekilde bunun farkına varınca belki de kocasına olan kızgınlıkla kimselerin çiftlikte olmadığı bir sırada Lennie’nin yanına gelir. Lennie ne kadar onu uyarsa da Curley’nin karısı onunla konuşmaya, sohbet etmeye çalışır. Curley’nin karısı kendi hayallerinden, saçından, güzelliğinden vb. bahsederken Lennie’den saçını okşamasını ister. Ama Lennie’nin yumuşak şeyleri okşamaya zaafı vardı. Kızın başını bir daha bırakmaz. Kız çırpınır durur ama Lennie’nin elinden bir türlü kurtulamaz ve oracıkta ölür. Curley karısının Lennie tarafından öldürüldüğünü anlar ve hemen bir intikam grubu oluşturur. Başı her dara düştüğünde onu koruyan George, arkadaşının, intikam peşindeki Curley tarafından vahşice öldürülmesini istemez. Lennie’yi onlardan önce bulur, hayallerindeki çiftliği anlatarak sakinleştirir ve kafasının arkasına dayadığı silahı ateşleyerek onu öldürür. Fareler ve İnsanlar Karakterler, Fareler ve İnsanlar KahramanlarGeorge Milton Lennie ile arkadaşlık eden, onu her kötü duruma karşı koruyan zeki bir Small George ile arkadaşlık eden, akli dengesi bozuk ama çok güçlü bir adam. George bir çiftlik almayı hayal ederler. Bu çiftlikte tavşan beslemeyi umut Bir elini çalıştığı çiftlikte kaybetmiştir. Parasını Lennie ve George’un biriktireceği paraya katarak çiftlik alma hayaline ortak köpeği Yaşlı ve sakat olduğu için Carlson tarafından vurularak öldürülür. Candy bu duruma çok Patronun şımarık oğludur. Kavgacı bir gençtir. Boksördür. Karısını kıskanır ve korumaya çalışır ama onunla ilgilenmez. Bencil karısı Curley’in, güvenmediği genç ve güzel karısıdır. Çiftlikte çok sıkılır, konuşacak insan çiftliğin Çiftlikteki tek zenci işçidir. Belinden rahatsızdır. Kamburdur. Diğer işçilerden ayrı bir yerde yaşar ve ayrımcılığa Candy’nin köpeğini öldüren çiftlik Çiftlikteki işçilerden Curley’nin babası, çiftliğin teyze Geçmişten bahsedilirken adı geçen, Lennie’nin teyzesidir. O ölünce Lennie tamamen George’nin himayesine kalmıştır. Fareler ve İnsanlar Temalar, Fareler ve İnsanlar TemaEserde insanın toplumda kendini konumlandırmaya çalışması, çalışanların hakları, ırk ayrımcılığı, hayaller, zenginlerin mutsuzluğu, yalnızlık gibi temalar ve İnsanlar Konu; Fareler ve İnsanlar Konusu;Fareler ve İnsanların konusu, iki çiftlik işçisi olan George Milton ve Lennie Small’un Kaliforniya’da farklı çiftliklerde yaşadıkları ve İnsanlar ana fikri, Fareler ve İnsanlar anafikir ; Gezici çiftlik işçilerinin hayatlarını işlerken yalnızlık, farklılıklara saygı, hayaller gibi fikirlerle eseri ve İnsanlar yayınevi SEL yayıncılıkFareler ve İnsanlar sayfa sayısı 126 Yazıda john steinbeck fareler ve insanlar özet, fareler ve insanlar romanın şahıs kadrosu , fareler ve insanlar romanı hakkında bilgiler, fareler ve insanlar romanının özeti, fareler ve insanlar romanın konusu, fareler ve insanlar romanı ana fikri, fareler ve insanlar romanın kahramanları, fareler ve insanlar romanın olay örgüsü, fareler ve insanlar romanın yazarı, fareler ve insanlar kısaca özet, fareler ve insanlar romanın şahıs kadrosu, Fareler ve İnsanlar kaç sayfa, john steinbeck fareler ve insanlar özeti, Ortaokul lise öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, lise öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti, 7, 8. Sınıf Ortaokul öğrencilerinin okuyabileceği kitap özetleri, 9 10 11 ve 12. Sınıf lise öğrencilerinin okuması gereken bir kitap özeti incelenmiştir.
“benim en güzel çocukluğumu ahmak bir ayak ezdi” Asaf Hâlet Çelebi Fareler ve İnsanlar’ı okuduğunuzda kaç yaşındaydınız, hatırlıyor musunuz? Pek çoğumuz ortaokul ya da lise dönemindeydik muhtemelen ve yine muhtemelen, romanı çok sevmiştik. Çünkü hiçbir şeyin “dostluk”tan daha önemli olamayacağından emin olduğumuz o yaşlarda, romanın kahramanı George’un, sürekli ayak bağı olup başına türlü belalar açmasına rağmen yanından ayırmadığı, koruyup kolladığı, zekâ engelli dostu Lennie’yi, acılarından kurtarmak için öldürmesi hepimizi çok etkilemişti. Ah şu hayatta George gibi güzel insanlar olsaydı keşke hep, değil mi? “Değil” dersem, bana kızar mısınız? Bu yazı, çocukluğunuzun ya da ilk gençliğinizin kahramanına beslediğiniz duyguları biraz değiştirebilir, haberiniz olsun. Zira Fareler ve İnsanlar’da John Steinbeck’in, acımasızca öjenizm propagandası yaptığını anlatmaya çalışacağım. Evvela, “öjenizm”in ne olduğundan başlayalım. İstatistik biliminin insanlar üzerinde uygulanmasıyla “norm” kavramı ortaya çıkıyor. “Normal” de karşıtını yaratıyor hemen “anormal.” Böylece “normal beden” algısı üzerinden sakat bir “sakat” algısı peydahlanıyor. Lennard J. Davis’in şu sözleri önemli “İdeal kavramının aksine norm kavramı, nüfusun çoğunluğunun bir şekilde normun parçası olmak zorunda olduğunu ya da olması gerektiğini ima eder” s. 192. Ve sonra normun dışında kalanların “öteki” ya da “istenmeyen” biçiminde yorumlanmasından, sinsi mi sinsi bir kötülük olan “öjenizm” doğar. Yani bir tür üstün ırk yaratma projesi. “Öjenizm,” Charles Darwin’in birinci dereceden kuzeni Francis Galton tarafından ortaya atılmış ilk. Matt Ridley’nin Genom Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi adlı çalışmasındaki ifadesiyle Her zaman Darvinciliğin politik bir meseleye dönüştürülmesi tehlikesi vardı ve Galton da bunu yapmıştır. […] Eğer Darwin’in ileri sürdüğü şekilde, sığırlar ve yarış güvercinleri gibi türler sistematik çiftleştirmeyle değiştirilmişlerse, o halde insan ırkı da aynı yöntemle geliştirilebilirdi. […] İnsan ırkının en kötü örneklerinin üremesine izin verilmesin; sadece en iyilerin çocukları olsun. 1885 yılında bu tür üreme için “öjenizm” terimini uydurdu. s. 338-339 Lennard J. Davis ise öjenizm fikrinin Darvinizmin kötü niyetli bir yorumu olmadığını, bilakis bizzat Darwin’den alındığını iddia eder “Darwin’in fikirleri, sakat kişileri doğal seçilimle aşılması gereken evrimin kusurları olarak bir kenara atmaya hizmet eder. Bu yüzden öjenizmde kusurlular’ın ortadan kaldırılması saplantısı vardır ki bu kategoriye geri zekâlılar’, körler, sağırlar, fiziki kusurlular vb. de dâhildir” s. 193. “Kusurluların ortadan kaldırılması” ifadesi bile yeterince tüyler ürperticiyken uygulanması ne kadar acı sonuçlar doğurur tahmin etmesi güç değil. Ridley’nin ifadesine göre, 1910-1935 yılları arasında Amerika’da 100 binden fazla insan federal yasalar gereğince geri zekâlılığın önlenmesi amacıyla kısırlaştırılır s. 342. “Öncülüğü Amerika yapmışsa da, diğer ülkeler de aynı yoldan gitti. İsveç’te 60 bin insan kısırlaştırıldı. Kanada, Norveç, Finlandiya, Estonya ve İzlanda zorunlu kısırlaştırma yasaları çıkardılar ve bu yasaları uyguladılar. En kötü şöhrete sahip Almanya, önce 400 bin kişiyi kısırlaştırdı ve daha sonra bunların birçoğunun hayatına son verdi” s. 342. “İyi de John Steinbeck sosyalistti, sen ırkçılığın da ötesinde bir canilikten söz ediyorsun” diye itiraz ediyorsunuz şu an belki. Fakat sosyalizmin de bir standart peşinde olmasıyla öjenizmden o kadar uzak kalamayacağını söylerken, kendime Davis’in şu sözlerini destek alsam belki bir nebze ikna edebilirim sizi Öjeniyi Nazi benzeri bir ırk üstünlüğüyle ilişkilendirsek de, öjeninin sağcı, faşist manyakların oluşturduğu marjinal bir grubun mesleği olmadığını görmek önemlidir. Aksine, çoğu olmasa bile birçok Avrupalı ve Amerikalı yurttaşın ortak pratiği hâline gelmişti. Marx ortalama ücret ve soyut emek düşüncesini formüle etmek için Quetelet’nin ortalama fikrinden yararlanırken, sosyalistler ve diğerleri öjeni iddialarına sarılmışlar ve insan bedeninin kusursuzlaştırabilirliğinde toplumsal ilerlemeye yönelik Ütopyacı bir umut görmüşlerdi. s. 196 Sosyalist olmak öjenist olmaya engel değilse de elimdeki tek delil bu değil tabii. Sarah Catherine Holmes adlı bir araştırmacı, University of Rhode Island’da hazırladığı “Leftist Literature and the Ideology of Eugenics During the American Depression” başlıklı doktora tezinin ikinci bölümünü doğrudan Fareler ve İnsanlar’daki öjenizm meselesine ayırmış. Holmes’un aktardığına göre, Steinbeck’in kişisel kütüphanesinde Amerikan Öjenikler Topluluğu’nun ilk başkanı Ellsworth Huntington’ın yazdığı kitabın bulunmasının yanı sıra Steinbeck, kendi teziyle aynı doğrultudaki görüşleri, hatta aynısını bu kitapta bulduğunu söylermiş s. 53. Holmes, Steinbeck’in öjenik fikirlerinin en açık biçimde, Edward Ricketts ile birlikte yazdığı Sea of Cortez adlı metninde görülebileceğini belirtir ve çarpıcı örnekler verir. Buna göre Steinbeck ve Ricketts, insanları “dominant” ve “güçlü” olmak üzere ikiye ayırırlar. Dominant insanlar öjeniktir, güçlüler ise doğal seçilime uğramak durumunda kalacak sakatlardır. Öjenikler dominanttır çünkü ahlakî karakterleri yüksektir; sakatlar güçlüdür çünkü sayıları çok fazladır s. 63. Sayıları çok fazla olan “güçlüler”i tanımlarken Steinbeck ve Ricketts, hayvanların besleyebileceklerinden çok daha fazlasını yavrulamalarıyla ilgi kurar Sea of Cortez’den alıntılayan Holmes, s. 64. Fareler ve İnsanlar’ın okuruna bu eğretileme tanıdık gelmeli. George ve Lennie’nin çalıştığı çiftlikteki en güçlü kuvvetli ve kudretli seyis Slim de köpeği dokuz yavru doğurduğunda dördünü boğarak öldürür çünkü köpeğinin ancak beş yavruya bakabileceğini düşünür. Durun baştan alayım. Romanın açılışında George ve Lennie’nin tanıtıldığı şu paragrafa bakalım Öndeki adam, ufak tefek ve çevikti; keskin ve sert hatları olan esmer yüzünde gözleri fıldır fıldır dönüyordu. Vücudunun her bir parçasının hoş bir özelliği vardı küçük, kuvvetli eller, biçimli kollar, ince ve kemikli bir burun. Arkasında ise onun tam tersi bir adam yürüyordu kocaman gözleri baygın bakan, çirkin suratlı, geniş ve düşük omuzlu, iriyarı biri. Bir ayının pençelerini sürerek yürümesi gibi ayaklarını kumda bir parça sürerek ağır ağır hareket ediyordu. Kolları yürürken ileri geri sallanmıyordu vücudunun iki yanında, öylece aşağı sarkıyor, kocaman ellerinin yarattığı titreşimle çok az kıpırdıyordu. 6 Buradaki ayrım çok açık herhalde. “George ne kadar çekiciyse Lennie de o kadar iticidir” mesajı herhangi bir mahcubiyet duyulmadan işleniyor. İlerleyen sayfalarda, Lennie’nin zekâsında bir sorun olduğunu anlıyoruz Biraz geç algılıyor, her şeyi çok çabuk unutuyor ve yumuşak şeylere dokunmadan duramıyor. George da onu sürekli kontrol etmek zorunda kalan cefakâr dostu. Bu durumdan şikâyet etmiyor değil tabii Tanrım yalnız olsaydım ne kadar rahat bir hayatım olurdu benim. Bir iş bulur, başımı belaya sokmadan yaşar giderdim. Ayın sonu geldiğinde de elli papeli cebime indirdiğim gibi kasabaya gider canım ne isterse onu alırdım. Bütün bir geceyi genelevde bile geçirebilirdim. […] Peki bütün bunlar yerine ne yapıyorum ben? Hiçbir şey […]. Çünkü sen varsın benim yanımda. Bir işte doğru dürüst çalışamıyorsun ve senin yüzünden ben de bulduğum her işi kaybetmiş oluyorum. Ülkenin dört bir yanında iş arayarak sürünüp duruyorum. Aslında bununla kalmıyor senin yüzünden çektiklerim. Bir işte adam gibi çalışamaman yetmiyormuş gibi bir de durmadan başını belaya sokuyorsun. s. 16. George’un şikâyetlerinin kişisel olduğunu kabul etsek bile onun karakterinden şüpheye düşmemiz gerekir. Oysa Steinbeck, zihnine “normal” algısı dayatılmış bizlerin tam da o algısı üzerine inşa ediyor fikirlerini. Şöyle ki, George’un bu öfkesiyle karşılaşınca şaşırıyoruz ilkin, Lennie’nin tarafına geçesimiz geliyor fakat hemen ardından George’un, başı türlü belalara girse bile dostunu terk etmediğini görüp hakkını teslim ediyoruz. Zira başını belaya sokmaktan kastedilen, Lennie’nin kontrolsüz gücüyle başta tüylü hayvanlar olmak üzere dokunmak istediği her şeyi öldürebilecek durumda olması. Ucunda ölüm varsa gerisi teferruat, diyor içimizdeki ahlak yasası galiba. Oysa George’u çileden çıkaran, Lennie’nin “normal”i bozabilme riski; yoksa bizim için de mi geçerli bu? Başımın üstünde beliren “Aristo’nun katharsisi” yazılı baloncuğu bir parmak hareketiyle patlatıyorum. Steinbeck, öjenizm fikirlerini yalnız Lennie üzerinden vermez. Çalışacakları yeni çiftliğe vardıklarında Lennie ve George’u, yatakhaneden sorumlu yaşlı bir adam karşılar “Yatakları göstermek için sağ kolunu kaldırdığında gömlek kolunun içinden sopayı andıran, yuvarlak uçlu bir bilek çıktı. Sağ eli yoktu” s. 25. Candy adındaki bu adamın elinin olmayışı önemli ama “sağ el” doğrudan emeği temsil eder, bildiğiniz üzere. Candy’nin üretebilirliği üzerine düşünmemiz isteniyor sanki. Sonra seyis tanıtılır. O, “zenci” olduğu için grubun tamamen dışındadır “zaten.” “Beyaz adam”larla aynı odada bile uyuyamaz. Zenci olması yetmezmiş gibi kamburdur da. Çiftlik sahibinin gücünü ispat edebileceği fırsatları kaçırmayan oğlu Curley ve onun çiftlikteki “sağlam” erkeklere kur yaparak herkesin hayatını tehlikeye atan cilveli karısı tanıtıldıktan sonra, arabacıların başı olan Slim’le tanışırız. Slim, “normal” değil, “ideal adam”dır Ötekiler gibi kot pantolon ve ceket giymişti. Saçını taramayı bitirince içeri girdi, kraliyet ailesinden birinin ya da usta bir zanaatkârın etrafa saçtığı ihtişamla yürüyordu. Arabacıların başıydı, çiftliğin prensiydi, ne de olsa on, on altı, hatta yirmi katırı tek bir sıra halinde, eyerleri birbirine karıştırmadan sürebilirdi. Katırın kıçına konmuş bir sineği katıra hiç değmeden kırbacının ucuyla öldürebilirdi. Ağır ve saygın bir havası vardı, o kadar saygın biriydi ki o ağzını açtığında çevresindeki herkes susardı. Herkes onun bilgisine sonsuz güvendiğinden konu ister siyaset, ister aşk olsun onun görüşü doğru kabul edilirdi. Vurgu benim […] İnce uzun parmakları çalışırken, bir tapınak dansçısınınkiler gibi zarafetle hareket ederdi. s. 42-43 Bu ideal adam Slim, yaşlı Candy’ye, yaşlı köpeğini öldürmesi için ısrar edildiğinde çiftliğin aklı olarak konuşur yine. Ona kendi köpeğinin yavrularından verebileceğini söyledikten sonra, “Topallayarak ortalıkta dolaşan bir yaşlı olursam günün birinde, ben de birinin çıkıp beni vurmasını isterdim” diyerek ikna eder s. 56. Çiftlikteki “normal adam”ların hepsinin kasabaya gittiği bir gece Lennie, kambur zenci Crooks’un odasına gider. Beyazların yatakhanesine girmesi yasak olan Crooks, Lennie’yi kendi alanına yaklaşmaması konusunda uyarsa da biraz sonra yaşlı ve çolak Candy’nin de yanlarına gelmesinden içten içe mutluluk duyar. Ve biraz sonra da Curley’nin günaha davet eden karısı çıkagelir. Bu üç “sakat adam,” kadından kurtulmak isterken Lennie’nin durumunu açığa çıkarırlar yanlışlıkla. Ve romanın merkez meselesi devreye girer. Üç sakat adam, George’un hayallerini mahvedecek yolu açarak onun, sahip olması gereken haklardan -bir çiftlik sahibi olup hayatını kimseye hizmet etmeden idame ettirme hakkından- mahrum kalmasına sebep olurlar. George’un hayallerine ulaşmasında Lennie ve Candy’nin de maddi payı olacaktı kuşkusuz fakat George’un “aklı ve gücü” olmadan bu iki “sakat” da kendilerine bakamayacağı için ona muhtaçlardır. Curley’nin karısını Lennie’nin öldürdüğünü fark ettiğinde George’un aklına ilk gelen Lennie’yi değil, kendini sağlama almaktır. Bu kez yanında yaşlı ve çolak Candy vardır. George, Lennie’yi vurduktan sonra bir parça üzülür. Fakat her sözü doğru kabul edilen ideal erkek, “tanrısal bir ifadesi olan huzurlu bakış[lara sahip]” s. 50 Slim, “Bunu yapmak zorundaydın George. Gerçekten bunu yapmak zorundaydın” diyerek yatıştırır onu s. 126. Eğer George, Lennie’yi bir biçimde kurtarmış olsaydı “normal” değil, “ideal” olacaktı. Oysa Steinbeck “normal”in altını kalın kalın çizmek istiyor. Romanın son cümlesinde öjenizm mesajı doruk noktasına ulaşır “Bu ikisinin canı niye sıkkın, hiç anlamadım ben” s. 126. Yani diyor ki Nihayetinde Lennie gibi geri zekâlı, yani zararlı, yani zaten hiç varolmaması gereken biri öldü ve doğa, olması gereken düzene kavuştu; o hâlde George ve Slim’in canı niye sıkkın? Sarah Catherine Holmes, romanın son bölümünü açan doğa tasvirini de öjenizm mesajı olarak yorumlar. Bu bölümde su yüzeyinde yumuşakça kayan su yılanı, bir balıkçıl tarafından avlanır. Her şey olağan akışında, sükûnet içindedir. Balıkçıl bir başka su yılanını avlayacağı sırada Lennie aniden görünür ve balıkçıl, avını yakalayamadan havalanır. Holmes bu durumu şöyle yorumlar “Bu pasajdaki doğa sembolü önemli çünkü Lennie aniden çıkarak eşyanın tabiatını bozar. Görünüşte bu, ufak bir doğa imgesidir ama aslında roman boyunca Steinbeck’in dikkatlice detaylandırdığı şeyleri pekiştirir Lennie, normal biyolojik ve kültürel sürece müdahale eden korkutucu ve doğal olmayan bir güçtür” s. 69. Holmes haklı bana kalırsa, zira romanın son cümlesi ile tutarlı görünüyor. Burada romanın orijinal adı üstüne düşünmek de faydalı “Of Mice and Men.” Rubert Burns’ün 18'inci yüzyılda yazdığı “To A Mouse” adlı şiirinden gelmekteymiş. Bu şiirde şair, tarlada çalışırken bir farenin yuvasını istemeden bozduğunu anlatıyor. Romana adını veren mısralar şöyle “Farelerle insanların en iyi planları bile/ sık sık çuvallar.”[1] Bir farenin yuvasını istemeden bozan çiftçi ile Lennie arasında bir ilgi kurmuş belli ki Steinbeck de. Ve “farelerle insanların sık sık çuvallayan en iyi planları” da George ve Lennie’nin hayalleriyle ilişkilidir tamam ama öte yandan Lennie’nin “normal” olmayışını da imliyor bana kalırsa. Türkçeye tam çevirisi biraz garip dursa da romanın adı “Farelerin ve İnsanların” olmalı. “Men” de Türkçede “âdem”in “insan” yerine kullanılması gibi bir anlam taşıyorsa bile ben yine de Steinbeck’in “erkeklik” saplantısıyla doğrudan bağı olduğunu düşünüyorum bunun. Haksız değilim. “Âdem” denince kimsenin aklına ilkin “insan” anlamı gelmez. “Men” deyince durumun farklı olacağını zannetmiyorum kaldı ki romanda “insanların” değil, “erkeklerin” hâlleri anlatılıyor. Holmes’un, romandaki “erkeklik” meselesine dair Steinbeck’in biyografisi ile Sea of Cortez adlı yapıtından destekle temellendirdiği bir tespiti var ve bu çok önemli Bir solcu romanı olan Fareler ve İnsanlar’ın “öjenik” olmasının iki ana sebebi var İlki, bir anormal adam ile normal adamın eşleştirilmesi, öjeniyi metnin ağırlık merkezine getirir ve bu yüzden bu insanlar sakatlar öjenistlerin hedeflediğinin ötesinde ötekileştirilir. İkincisi, romanın açık teması Lennie gibi insanların ve bizim acılarına son verilmelidir. Steinbeck ötekilerin ve yoksulların haklarını savunmadı; daha ziyade erkekliğin istikrarlı yapısını yeniden inşa etti. Bunu yaparken de öjenik bir metin yarattı. s. 68-69 Fareler ve İnsanlar’da yalnızca bir kadın var ve o da şeytansı özellikler gösteriyor. Başta söyleseydim bazı okurlar okumayı oracıkta bırakıverirdi diye söylemediğim şeyi şimdi söyleyeyim Normal adam George’un hayallerini mahveden sakat sayısı üç değil, dörttür aslında. Biri zenci ve kambur Crooks, diğeri yaşlı ve çolak Candy, öteki aptal ve hayvan kadar iri Lennie ve sonuncusu hatta esas suçlu, şeytan huylu penis yoksunu kadın. Mizojini Dünyanın En Eski Önyargısı/ Kadından Nefretin Evrensel Tarihi adlı sarsıcı kitabın yazarı Jack Holland diyor ki “Düalist dünya görüşünde nefret edilen ve kovuşturulan grup hep öteki’dir. Ve kadınlar bu grubun en aşağıda olanlarını oluşturuyorlar, çünkü onlar öteki’ olmanın dişi yanıdırlar” s. 249. George’un Lennie’yi öldürmesine neden olan kadın “[k]apıdan çıkıp karanlık ahırda gözden kaybol[duğunda] ahırdan geçerken gem zincirleri şıngırda[r], biri iki at homurdan[ır], bir ikisi de ayaklarını sertçe yere vur[ur]” s. 97. Kadının, bulunduğu ortamda gerginlik yarattığı, istenmediği daha açık nasıl anlatılır ki. Metinde herkes adıyla anılırken, “öteki” grubunun en alt kademesinde olan bu kadından “Curley’nin karısı” diye bahsedilir. Azıcık olsa bile isimleriyle anılan kadınlar ise, “erkek dediğin arada bir eğlenmeli” fikrine hizmet eden genelev yöneticileridir s. 64. Apaçık bir mizojini bu. Bir yerde erkekliğin sesi çok çıkıyorsa, orada mizojini kuşkusuz ki vardır. Peki, şimdi esas soru şu Biz bu romanı neden sevdik? Neden George’un Lennie’yi acılarından kurtarmak için öldürdüğüne bu kadar inandık? Tam da ergenlik dönemimizde algımıza böyle acımasızca müdahale edilmesinin yaratacağı tahribatı neden kimse görmedi, hatta görmüyor? Başımın üstündeki baloncuk yeniden belirdi Bir katharsis mi yaşıyoruz yoksa? Bu soruların yanıtlarını düşünürken şunu da aklınızın bir kenarına iliştiriverin lütfen “Aristoteles’in […] açıklamalarının doruğunda ise kadının, aslında başarısız, sakat doğmuş bir erkek olduğu savı yatar” Holland 48. Hani İsa’nın dediği gibi “Aranızda kim günahkâr değilse ilk taşı o atsın.”[2] [1] Çeviri için Armağan Ekici’ye çok teşekkür ederim. [2] Bu yazının ilk niyeti Fareler ve İnsanlar ile Yusuf Atılgan’ın “Yaşanmaz” hikâyesini birlikte okumaktı. Kurban ve mağdur rollerinin nasıl yer değiştirip aynı amaca hizmet edebileceğini göstermeye çalışacaktım. Yani aklıma ilk gelen fikir, katil olmayı göze alan yürekli insanların hikâyelerini karşılaştırmaktı. Metnin aklı ikisinin tamamen zıt fikirlere hizmet ettiğini gösterdi. Daha derli toplu ve okunabilir bir yazı olması için “Yaşanmaz” bahsini çıkardım. Başka bir yazıya kısmet olur belki. KAYNAKLAR Davis, Lennard D. “Normalliğin İnşası Çan Eğrisi, Roman ve On Dokuzuncu Yüzyılda Sakat Bedenin İcadı”. Sakatlık Çalışmaları Sosyal Bilimlerden Bakmak. Der. Dikmen Bezmez, Sibel Yardımcı, Yıldırım Şentürk. Çev. Ferit Burak Aydar. İstanbul Koç Üniversitesi Yayınları, 2011. Yazının ilhamını veren bu çalışmadan haberdar olmamı sağlayıp kendimle acılı yüzleşmeler yaşamama vesile olan arkadaşım Üstüner Okan Çınar’a çok teşekkür ederim. Holland, Jack. Mizojini Dünyanın En eski Önyargısı / Kadından Nefretin Evrensel Tarihi. Çev. Erdoğan Okyay. Ankara İmge Kitabevi Yayınları, 2016. Holmes, Sarah Catherine. “Leftist Literature and the Ideology of Eugenics During the American Depression”. USA University of Rhode Island, 2002. Yazı fikrimden bahsedince bu çalışmaya bakmamı öneren ve yardımlarını esirgemeyen sevgili mektup arkadaşım Sabri Gürses’e hususi teşekkürlerimi sunarım. Steinbeck, John. Fareler ve İnsanlar. Çev. Ayşe Ece. İstanbul Sel Yayıncılık, 2018.
fareler ve insanlar karakter analizi