esmaül hüsna çekerken dikkat edilmesi gerekenler

Diğer bir âyet-i kerîmede ise namazı huşû ile kılmanın nasıl mümkün olabileceği şöyle îzâh edilmektedir: “Sabır ve namaz ile Allâh’tan yardım isteyin. Şüphesiz ki o, huşû sâhibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir. Onlar ki kendilerinin hakîkaten Rab’lerine kavuşacaklarına ve O’na rücû edeceklerine İçindekiler. 1 Dua ederken dikkat edilmesi gereken 8 madde. 1.1 Dua, Allah’a (C.C.) hamd ve övgü, Peyhamber Efendimize (s.a.v.) salât ile başlamalı. 1.2 Duadan önce tövbe ve istiğfar edilmeli. 1.3 Duadan önce abdest alınmalı ve kıbleye dönülmeli. 1.4 Dua kabul olacağına inanılarak edilmeli. Yüksektopuklu ayakkabılar giyilmemelidir. 2-3 cm topuğu olan rahat, ayağı sıkmayan ayakkabılar tercih edilmelidir. - Kedi besleyenlerin bazı kurallara dikkat etmesi gerekir, kedinin dışkısıyla temas edebilecek yerlere dokunmamaları gerekir. - Çay, kahve, kola gibi içeceklerin aşırı tüketilmemesi gerekir. - Egzersiz ve spora VirdKonusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler Bu konuda şu misal verilebilir; kişinin devamlı kullanması gereken ve saatleri belirli olan ilaçları vardır.Bu ilaçlar da ancak zamanında alındığında fayda vermektedir. örneğin;antibiyotik,kemo terapi v.b. gibi''. Eğer o saate kadar sayıyı tamamlamamışsa da yine de aynı saatte Herortama uyum sağlamak, anı yakalayacak kadar hızlı olmak ve yaratıcılığınızı her zaman kullanmak fotoğraf çekerken dikkat edilmesi gerekenler arasındadır. Ayrıca fotoğraf çekmek için teknik bir bilgiye sahip değilseniz fotoğrafçılık eğitimi alabilirsiniz. nama kelas ipa 2 yang keren bahasa inggris. Sitemizi ziyaret edenlerin büyük çoğunluğunun bekar olması ve bize bu konuda sorular gelmesi neticesinde bu yazıyı ele alma ihtiyacı hissettim umarım bu konuda gelen sorulara açıklayıcı olacaktır. En güzel evlilik “Akıllı görücü usulüdür.” Kızı da erkeği de tanıyan, aklı başında kişilerin “Bunların şu özellikleri birbirine pek uyuyor, bunlar birbirleri ile mutlu olabilirler.” diye birbirine yakıştırdığı çiftler genellikle mutlu olur. Burada en hassas nokta; aracıların “akıllı” olması, muhakeme yeteneklerinin olması. “Oğlan serseri, kız da dindar, bunları evlendirelim de kız oğlanı yola getirsin” ya da “Oğlan efendi, kız da dikbaşlı, bunlar birbirlerini idare ederler” mantıksızlığı ile uyumsuz olanları birbirine yakıştıranlar, bir tarafın kusurunu saklayarak evlendirilenler, daha doğrusu başı yakılanlar var. Böyle görücüler, kimseleri görmesin. Ayrıca ticaret ve evlilik aracılığında kusurları saklamak vebaldir. Bir tarafın zarar göreceği belli ise uyarmak gerekiyor. Kusuru saklayarak, aracı olmak, ise daha büyük bir vebal. Büyük şehirlerde akraba ilişkileri zayıfladığı, komşu komşuyu tanımaz olduğu için, görücü usulü evlilikler de azaldı. Gerçi modern olmak adına görücü usulü evliliklere burun kıvrılmaya başlandı, gençler artık büyük aşklarla evlenmek istiyorlar. Fakat bir yandan da “birileri aracı olsun da evlenelim” diyen gençlerin sayısı da az değil. Onlara yardımcı olacak iyi bir sistem kurmak lâzım. Artık internette tanışıp evlenmek moda oldu. Oysa en riskli evlilik modeli bence. Hakkında hiç bilgi sahibi olmadığın, ailesini, geçmişini hiç bilmediğin, bir insanla hayata başlamak oldukça riskli. Bazen bekar zannederek evlendiği kişinin, daha önce evlenip ayrıldığını evlendikten çok sonra öğrenenler var. Bir de yazı insanı çok yanıltabilir. Bir yazardan çok daha usta olan internet yazıcıları var. Dikkatli olmak gerek, en azından iyi bir araştırma yapmak lâzım. Zaten internet evliliklerinin hüsranla biteni çok. Tabii genellemeyelim, mutlu olanlarda vardır mutlaka; fakat olumsuz örnekler de çok duyuluyor. Velhasıl bir şekilde tanışıldı, evlilik niyeti ile görüşülmeye başlandı. Eskiden bir, iki kez görüşülür, karar verilirdi; şimdi aylarca görüşülüyor. İlk görüşme olumlu geçmişse; fakat karar verilmemişse bir kaç görüşme daha yapılabilir. Fakat çok fazla görüşmelerin sonucu üzücü olabiliyor. Dini açıdan da doğru değil. Bu yüzden ilk görüşmelerde sevmediyseniz, olumsuzluklar çoksa “tanıdıkça sever miyim?” gibi bir düşünceyle ya da ailenizin baskısıyla görüşmeye devam etmeyin. Hiç kimsenin gönlü oyuncak değil. Beş altı ay, hatta bir yıl görüşüp sonrasında “sevemedim ya da biz seninle yapamayız” diyen erkekler var. Kadınlar erkeklerden daha duygusal oldukları için, çabuk bağlanabiliyorlar; genç kız hayalinde evini döşemiş, hatta çocuğuna bile isim koymuşken terk edildiğinde, çok fazla üzülüyor. Erkekler! Arkanızda kırık bir gönül bırakmayın, ah almayın. Görüşmelerin baş başa değil de aile ya da arkadaş ortamı gibi başkalarının da olduğu ortamda yapılması karşınızdakinin davranışlarını gözlemlemek açısından iyi olur. Boşanmış kişilerin yeni evlilik adımlarında daha dikkatli olmaları gerek. Onların konuşacağı konular çok daha farklı olacaktır. Eski eşler, çocuklar, kişilerin çocukları ile ilişkileri, sorumlulukları…Baştan açıkça konuşulmalı. Aşk evliliklerinde kişi karşısındakinin her şeyini hoş görüyor; fakat aşkın kör olan gözü, aynı evde yaşamaya başlayınca açıldığı için, karı koca birbirine yanlış davranıyorsa aşk da çabuk bitiyor. Özellikle ilk görüşmelerde şunlara dikkat etmek lâzım 1-Güzelliğe ya da yakışıklılığa aldanmayın, yanıltıcı olabilir. Sizi rahatsız eden sebebini bile açıklayamayacağınız bir şey varsa, uzak durun. İlk gördüğünde hoşlanmak çok önemli. Hoşlanmak; güzellik ya da yakışıklılıkla alakalı bir durum değildir Ruhların uyuşması, iki kişinin yaydığı elektriğin birbirini tutması. “Evet ben bu kişiyle ömrümü geçirmek isterim, çocuklarımın annesi ya da babası o olsun, isterim.” diyebilmektir. Sevmek için güzellik gerekmiyor. İlk gördüğünüzde itici gelmişse, oradan uzaklaşmak istemişseniz, dikkatli olun. Kanınız kaynadıysa da küçük detaylara takılmayın. 2- Beklentilerinizi çok yüksek tutmayın. Siz mükemmel olmadığınız gibi karşınızdaki kişinin de mükemmel olmasını beklemeyin. Gördüğünüz hatalar, sizi aşırı rahatsız edecek şeyler değilse gözünüzde büyütmeyin. 3-Önceliğinizi belirleyin. Sizin için en çok ne önemli. Dindarlıksa o yönden değerlendirin. Namaz saati kalkıp namazını kılıp kılmadığına dikkat edin. Dindarlık sadece ibadet değil elbette. Temizlik, nezaket…Kısacası güzel ahlak. Yere çöp atan, hayvana ve çevreye saygısı olmayan insanlardan uzak durun. Bir cemaate mensupsanız öncelikle kendi cemaatinizden olmasına özen gösterin. Özellikle bir tasavvuf cemaatine mensup birinin, tasavvuf karşıtı biri ile anlaşması zordur. 4-Kendinizi olduğunuzdan farklı göstermeyin, dürüst olun. “Bizi aldatan bizden değildir” der sevgili peygamberimiz. “Dürüst olursam kabul etmez.” gibi korkulara kapılmayın. Boşanmışsanız, ilk evliliğinizden çocuklarınız varsa bekarım diye kimseyi kandırmayın. Sizi olduğunuz gibi kabul etmeyen biriyle evlenmeyin. Görüşme döneminde ilerde “evet” demeyeceğiniz şeylere “evet” demeyin, kendinizi yanlış tanıtmayın. Neleri sevip, neleri sevmediğinizi açıkça söyleyin. Maddi konuları mutlaka konuşun. Parayı tasarruf etmeyi seven biriyle, harcamayı çok seven birinin uyumu da oldukça zordur. 5-Aileler çok önemli; karşınızdaki kişinin ailesinin sizin hayatınızı etkileyeceğini unutmayın. Gençler “Biz anlaşırsak gerisi boş” diye düşünüyorlar; fakat aileler zannedildiğinden çok daha fazla önemli. Hem de pek çok açıdan. Mümkünse ailelerin birbirine kültür olarak denk olması iyi olur. Bir evin nazlı kızı, “aşık oldum” deyip, gidip kendi kültürüne uymayan on çocuklu kalabalık bir ailenin oğlu ile evlenirse işi çok zor. Gelen, giden, yatıya kalan evden eksik olmayan misafirler yüzünden evlilikleri yıkılan çiftler var. Gönlünüzün taşıdığını bünyeniz taşımayabilir, şansınızı zorlamayın. Baştan gözünüz kesiyorsa ona göre kabul edin. 6-Anneler evliliklerde çok önemli Erkekler! Annesine çok düşkün kızlarla evlenmeyin. Annesinin evinden gelmez ki kendi yuvasını kursun. İlk görüşmelerde kendini belli eder. Annelerinin evinin hemen yakınından ev isterler, annelerine ne kadar düşkün olduklarını söyleyip dururlar. Bu kızların evlenmemesi lâzım aslında. Kızlar! Anne sözünden çıkmayan erkeklerle evlenmeyin! Erkeğin kendi kişiliği karakteri oturmalı, annesini sevmeli, saymalı; fakat annesinin ağzına bakmamalı. Erkek ailesi ile birlikte otursa bile; eşi ile ilişkisinde kendi söz hakkı olmalı. Çok ince bir denge bu. Annesine saygısı olmayan, annesini azarlayan bir erkekle de hiç evlenmeyin. Size de kaba davranır. Vefası olmayanın sefası da yoktur. Taraflardan birinin ailesinin ihtiyacı olması, ilgilenmek için yakın oturması gerekiyorsa o zaman baştan konuşulmalı. 7-Kızlar! Her dediğinize “evet” diyen, kadın boyunduruğuna girmeye hazır erkeklerden uzak durun. Akıllı bir erkek; ne körü körüne “evet” der ne de “hayır” der. Ölçer biçer, uygunsa “evet” der, değilse “hayır” der. Her dediğinize “olur” diyen bir erkek bir süre sonra gözünüzde değerini kaybeder. Erkekte denge çok önemlidir. Kaba erkeklerden de çok kırılgan kadınsı erkeklerden gördüğünüz yerde kaçın. Erkekler! İddiacı, inat, erkeksi, dediğim dedik, çok bilmiş kızlardan uzak durun. Kadına bilgi yakışır; fakat bilgiçlik hiç çekilmez. Birlikte yaşayacağınız bir kadın mı, yoksa yarışacağınız bir kadın mı istiyorsunuz, iyi karar verin. 8-Erkeğin eğitim ve maddi imkan olarak kadından geride olmaması iyi olur. Üniversite mezunu bir kızla ortaokul ya da lise mezunu bir erkeğin anlaşması biraz zor olabilir. Ancak çok okuyan bir erkek, aradaki farkı kapatabilir. 9-Görüştüğünüz kişinin sözlerine içinizden yorum yapmayın. Karşı tarafı iyi dinleyin, kendi kendinize yorumlamayın. Anlamadığınız ve takıldığınız konuları mutlaka sorun. Mesela genç kız “ben biraz şımarığım” diyorsa “şımarıktır” bunu iyiye yormayın. Ya da erkek ben “ukalayım” diyorsa “ukaladır” “iyi farkındaysa dozunu ve ayarını biliyordur, söylemesi mütevazılığını gösterir” gibi iç yorumlara girmeyin, yanılırsınız, sonra çok üzülürsünüz. 10-Detaylı soru sormaktan çekinmeyin. İki taraf için de “Ben özgürlüğüme düşkünüm.” diyorsa “Nereye kadar ve evlilik içinde ne kadar geniş bir alan istiyor?” sorun ve konu ile ilgili kendi beklentilerinizi söyleyin. Son olarak, toparlama babından; karar verdikten sonra nişanlılık sürecini çok uzun tutmayın. Çok fazla görüşüp, mesajlaşıp evlenmeden birbirinizden bıkmayın. Evlenme isteği olmasına rağmen bu konuda başarısız mı oluyorsunuz ya da başlamış olan ilişkileriniz devamlı sebebsiz yere son mu buluyor? Aklınızda acaba üzerimde bir büyü ya da nazar etkisi mi var? Nasıl öğrenebilirim? soruları kafanızda var ise bunu bakım yaptırarak öğrenebilir ve çözümü için yardım alabilirsiniz. Bakım yaptırmak için Tıklayın Gebelikte hangi pozisyonlarda ilişkiye girilmeli?Gebelikte güvenli seks adına; kadının üstte veya yanda olduğu pozisyonların tercih edilmesi gerekir. Bunun nedeni anne adayının bu pozisyonlar ile hareketlerine rahat bir şekilde yön vermesinden kaynaklıdır. Ancak unutulmaması gereken; gebelik hormonlarının etkisi ile vajinal salgılarda artış olarak ödem ortaya aylık hamile ilişkiye girebilir mi?Hamilelik döneminde ortaya çıkan fizyolojik ve psikolojik nedenler sonucunda birçok kadın bebeğinin zarar göreceği endişesiyle cinsel ilişkiden kaçınıyor. Oysaki her şeyin yolunda gittiği hamileliklerde son 4 haftaya kadar hamilelikte cinsel ilişki yaşanmasında hiçbir kısıtlama haftada kaç kez ilişkiye girilmeli?Bu durum yaşa göre değişkenlik gösterir. 25 ile 30 yaş arası haftada dört kez, 30 ile 35 yaş arasında iseniz haftada üç kez cinsel ilişkiye girebilirsiniz. Tıbben, bebeğin olması ilişkiye girmenize bir sorun teşkil etmez. Çoğul gebelikte bazen sıkıntı olabilir fakat yine de cinsel yaşam devam cinsel ilişki çocuğa zarar verir mi?Dr. Bülent Tıraş, “Hamilelik döneminde cinsel ilişki bebeğe zarar vermez, çünkü bebeğin amniyo sıvısı embriyoyu koruyan ve besleyen sıvı, bütün fiziksel değişiklikleri içine hapsedecek şekilde yaratılmıştır. Bu nedenle hamilelik döneminde seks yapmak, bebeğe zarar vermez.” ilk aylarında ilişkiye girmek doğru mudur?Gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için genellikle doktor tarafından yasaklanır. … Cinsellik gebeliğin ilk üç ayı haricinde gebeliğin son ayına kadar anne adayının rahat ettiği pozisyonlarda haftalık gebelikte cinsel ilişkiye girilir mi?Cinsel ilişki hamilelikte tüm gebelik dönemi boyunca yapılabilir. Tabii hamilelik döneminde cinsel ilişkinin devam ettirilebilmesi için öncelikle gebeliğin normal seyrinde devam etmesi gerekiyor. Bu süreçte anne adaylarının da kendisini cinsel yaşamı sürdürmeye hazır hissetmesi ilk 3 ay neden ilişkiye girilmez?Gebeliğin başladığı ilk 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmek düşük riskini ortadan kaldırmak için genellikle doktor tarafından yasaklanır. İlk üç ay gebelik belirtilerinin de yoğun yaşandığı cinsel keyfin doğal olarak ertelendiği aylardır. Yazı dolaşımı Eskiden fotoğrafçılar bu mesleğe tek başına adayken şimdi Memiş Emmi bile fotoğrafçı oldu başımıza. Kimseyi küçümsediğim için değil, ama bu durumu iyi bir şekilde idrak etmek için örneklerle yola çıkmam gerekiyor. Artık kendimiz için gezmeye çıkmayı bile bir kenara bıraktık; fotoğraf makinemizi gezdiriyoruz, onlara yemek veriyoruz öncelikle. Fotoğraf makinemiz, görüp geziyor, bizler ise 55 mm. Objektif camlarıyla, telefonun ön yüzü aracılığıyla çevremizi görebiliyoruz. Yapabilsek fotoğraf makinelerimize yemek yedirir, üzerine bir bardak da su veririz; bu gün çok iyi işler başardın diye. Düşündüm de bizleri büyütüp bu yaşlara kadar getiren anne ve babalarımızı yüzünü fotoğraf makinesi, Twitter kuşu, Facebook’taki sanal arkadaşlar, Instagram’da kim ne yemiş kadar görmüyoruz. Zaman bizler için çok önemli, güzel bir fotoğraf makinem olmalı ve hemen çalışmaya başlamalıyım, hakikaten ne için çalışacaktım? Aklıma geldi, tabi ki de Facebook’ta fenomen olan komşu kızı Ayşe’ye karşı. Ayşe benden güzel değil, biliyorum da neden benden daha çok beğeniliyor, bunun altında kalmamalıyım! Bu kafayla düşünenler çoktan sokaklarda fotoğraf çekme avına çıktı; dağda bayırda kumsalda fotoğraf çekme yarışına girdiler bile. Artık her yer stüdyo, herkes fotoğrafçı. Bismillah bir durun, fotoğrafın nasıl çekilmesi gerektiğini biliyor musunuz? Yok, dedi kumsaldaki fenomen kız; “Günde en az 100 tane çekiyorum bunların içinde mutlaka bir tanesi güzel oluyor” diye ekledi ve en güzel çıktığım fotoğrafı sosyal ağlarda paylaşıyorum; gerisini de hepsini bilgisayarın çöpüne atıyorum. 2 ya da 3 tane çekip bunlar içinde karar vermek istemez misiniz? İşte bunun içinde fotoğraf tekniklerini bilmek şart, yoksa bir profesyonel makine alıp turistler gibi gezmekle bu işler yürümüyor. Bunlar İşin Kabası Öncelikle bir fotoğraf çekerken kompozisyonunu göz önünde bulundurmalısınız, yani öyle istenmeyen nesneleri ortadan kaldırmanız gerekiyor. Sonra güzel bir fotoğrafı kırpa kırpa çözünürlüğünü düşürüp mundar etmeyin. Fotoğraf makinenizi çekeceğiniz saati bilmeli, fotoğrafla ilgili ayarları yapmalısınız. Öğle saatlerinde güzel fotoğraf çekilmez, güzel fotoğraf istiyorsanız gün batımı olmadan 45 dakika önce fotoğraflarınızı çekin. Pozlama ayarları ise çekeceğiniz mekana göre değişir. Mesela, akşamleyin ISO’yu 400 kadar çıkarabilirken, gündüz ISO ayarı 100 olması gerekiyor. ISO yani fotoğrafın flaş dışında başka bir ışığıdır. ISO’nun çok yükseltmek iyi değildir, yoksa fotoğraflarınızdaki derinlik azalacaktır. Fotoğraf çekerken renkler de oldukça önemlidir. Kırmızı rengin albenisi fotoğraflarda bir başkadır. Gerçekten fotoğraf çekmek istiyorsanız, fotoğrafçılık eğitimi almalı, araştırmalı ve kendinizi bu yönde geliştirmelisiniz. Fotoğrafçılık ölene kadar kişinin kendini gelişmesini sağlayan bir sanattır. Sokakta fotoğraf sanatçısı edasıyla fotoğraf çeken kız sana diyorum, fotoğrafçıyım demek için ömrünü feda etmen gerekir yoksa eline aldığın bir fotoğraf makinesiyle fotoğrafçı olunmuyor. daha detaylı bilgiyi bulabileceğiniz başlıklar Bebek Fotoğrafı Çekmenin İp Uçları Portre Fotoğrafı Nasıl Çekilir İyi Bir Fotoğrafçı Nasıl Olunur Manzara Fotoğrafı Çekmenin Püf Noktaları İyi Bir Fotoğraf Nasıl Çekilir En sağlıklı iftar nasıl olmalı?Orucu açarken ara vermek en sağlıklısıdır. Önce 1-2 bardak su, zeytin, hurma, domates salatalık yeşillik ile orucu açmak ve 15-20 dakika bekleyip sonra yemeklere geçmek hem mideyi rahatlatır hem de daha dinç tutar. Bütün gün açlıktan sonra kan şekeri daha düşük seyreder ve yemek yenildiğinde daha hızlı yükselir, bu da iftar sonrası ağırlık çökmesi ve uyku halinin gelmesine neden olur. İftar yemeği olarak sofralarda her çeşit yemek olmalı ama küçük porsiyonlarda. Protein içeren bir yemek Et, tavuk, balık veya baklagil, ekmek türü karbonhidratlı yiyecekler Pilav, bulgur, patates, çorba vb., salata-sebze içeren yeşillik grubu ve yoğurt. Dikkat edilmesi gerekenler ise hamurlu yiyecekler, kızartmalar, soslu ağır yemeklerdir. Ağır yemekler sindirimi zorlaştırır ve gaz, reflü, gastrit, midede yanma vb. rahatsızlıkları için pide değil tam buğday ekmeğiAçlığa dayanma gücünü arttırmak ve kan şekerini daha dengeli götürebilmek için sahurda mutlaka lifli ekmek tüketilmelidir. Tam buğday, çavdar, kepekli ekmek Ramazan’da tüketilen pideye göre daha tok tutar. En azından sahurda pide yerine lifli ekmek yemeğe çalışın. Ayrıca iftarda yumurta içeren hafif bir kahvaltı yanına yoğurt, yulaf, chia tohumundan oluşan bir destek yapılırsa tokluk hissi daha uzun sürer. Yulaf tane veya kepek olarak kullanılırsa tokluk hissini arttırır, yoğurda veya çorbalara da eklenebilir. Bağırsak problemlerine dikkat! Günlük 2 öğüne düşen yemek düzeniyle birlikte sindirim sisteminin çalışma düzeni değişir ve kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık ve gaz problemleri oluşabilir. Bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlamak için meyve, yoğurt tüketmeye çalışın ve sebze ve salataya ağırlık verin. İftar ve sonrasında bol su için. Sıvı yerine geçebilecek bitki çayı, az şekerli komposto, ayran ve süt gibi sıvı gıdalar da bağırsaklar için iyidir. Probiyotik bakteri içeren yoğurt veya kefir gibi içecekler veya bunların toz formu kullanılabilir. Yulaf, erik, kayısı, enginar, semizotu, bamya gibi besinler yaz döneminin en çok lif içeren besinlerindendir. İftar veya sahurda bu besinlere sofranızda mutlaka yer verin. Bunun dışında iftar sonrası yürüyüşler yapmak da bağırsak hareketlerini DAVETLİYSENİZ İftarda yediklerinize ne kadar dikkat etseniz de eğer iftar için bir yere davetliyseniz etrafınızdakilerle birlikte farkında olmadan daha çok yemek yiyebilirsiniz. Biraz dikkatle bile daha hafif bir iftar geçirebilirsiniz. Öncelikle yemeği mümkün olduğunca yavaş yemeye çalışın. Yemekte bol su içmeye çalışın. Pilav, çorba veya börek yiyecekseniz bunlardan birini tercih edin. Yediğiniz pide miktarına dikkat edin, ekmek dilimine kıyasla ne kadar yediğiniz belli olmaz. İftarlıklardan az yemeğe çalışın; peynir, zeytin, reçel vb. kahvaltılıklar gözünüze az gelir ama tahmin ettiğinizden fazla kalori alırsınız. Sucuk, salam, pastırma gibi şarküteri ürünlerin yağ içeriği yüksektir eğer yemek isterseniz 1-2 dilim pastırma tercih edin. Çünkü içlerinde en az yağlı olanı pastırmadır. Ana yemek olarak ızgara, fırında ve az yağlı yemekleri tercih edin. Eğer soslu ve sulu yemekler olursa sosunu ve suyunu yememeğe çalışın. Tatlı olarak hamurlu ve şerbetli tatlı değil, sütlü tatlı tercih edin. Güllaç yemek isterseniz de yarım porsiyonla yetinmeye çalışın. Diyet ve Beslenme Uzmanı Serap Güzel İnternetin yaygın kullanımı sayesinde Havas İlminden haberdar olmayan kalmadı. Gizli İlimlerin sırlarını ! açıklayan yüzlerce site açıldı kitap basıldı. Uygulaması en kolay görünen Esma okumaları herkesin elinde, dilinde dolaşır oldu. Gerçekten de özellikle Arapça bilmeyenler için, hatasız okuma yapmak açısından Esmaül Hüsna okumak çok daha mantıklıdır. Esmalar sihirli değnek gibidir ama yanlış ve bilinçsiz okumalar yarardan çok zarar getirebilir ki bunu söyleyen yok! Her esma okunmaz, zikir olarak çekilmez desek de ne yazık ki bir çoğunuz gidip asla zikredilmemesi gereken Celali esmaların okunmasının muhteşem ! etkilerini, faziletlerini anlatan yanlış kaynaklardan bulduğunuz okumaları yapıyorsunuz. Havasın, Esmaül Hüsna okumalarının temeli bedene giren, insanlara musallat olan kâfir, suflî cinleri çıkarıp bedeni bu cinlerden temizlemek ve müslüman, iyi ruhanilerden, meleklerden yardım almaktır. El-Kahhar, el-Şedid, El-Müzil El Müntekim, El Mümit, El Kaim, El-Kavi, El-Kadir, Zül-Batşiş-Şedid, El-Muktedir gibi isimleri zikrederken melaike Azrail’den yardım istediğinizi ve onu çağırdığınızı biliyor muydunuz ? Bu isimlerin zikri Hz. Azraile aittir. Davetinize icabet edip de geldiğinde ne yapacağınız, nasıl göndereceğiniz konusunda bir fikriniz var mı ? Sizi üzen, zalim kişiye ceza vermeye çalışırken kendiniz yanmayacağınızı mı düşünüyorsunuz ? Her Esmanın bir yardımcı meleği vardır. Dünyada her şey ilahi bir düzen içinde işler. Ölüm meleği de, Kahır meleği de melektir ve bu düzen içinde görevlerini yapmaları doğaldır. Ama ölümün bizim bakımımızdan çok arzulanır bir şey olduğu söylenebilir mi ? Bile bile davet eder misiniz ? Bu işler çocuk oyuncağı değil. Özellikle celali esmalardan uzak durun yoksa başınız beladan kurtulmaz. Bu kadar çok okuyorum niye her şey ters gidiyor diye düşünür durursunuz sonra. Esma-i Hüsna okumada amaç hayatın devamlılığına uygun isimlerin zikredilmesidir. Yokluğa ve zulme, kahır ve gazaba neden olacak isimlerinden uzak durulmalıdır. İsimler; anlamlarına göre tecelli edeceğinden, kahır ve gazabı, yıkım ve ölümü davet edecek isimlerin zikrinden uzak durulması gerekir. Bu nedenle; İslam’da beddua yasaklanmış, “Mü’min ya hayır konuşsun yahut sussun” buyrulmuştur. Özet olarak Anlamlarına göre,olumsuz esmâların zikrinden uzak durulmalı, hayata ve hidayete davet etmek dururken, dolaylı yahut doğrudan ölümü, kahrı, gazabı davetin haksızlık olacağı, zikri yapanın sorumlu tutulacağı unutulmamalıdır. Her türlü dua çıktığı merciye yani okuyana döner. Bunun anlamı siz birisine veya bir eşyaya beddua ederseniz, o kötü duanız önce sizde tecelli eder, demektir. ”Yuvalarına ateş düşsün” derseniz, yuvanıza ateş düşecek demektir. Allah hidayet versin, akıl fikir versin derseniz, hidayet ve akıl önce sizde tecelli edecek, eğer hak ediyorsa, dua yahut beddua karşı tarafta da tecelli edecektir. Eğer beddua ettiğiniz kişi masumsa veya kendini korursa zarar gören sadece siz olacaksınız demektir. Havas ve Esmalar'la ilgili diğer yazımızı okumanızı tavsiye ederim Havas İlmi Hacet Çalışmaları, Doğum Kodunuza ve Burcunuza göre Esma Çalışması, Açık günler, Yıldız Düşüklüğü, Her türlü spritüel danışmanlık, Kısmet açma, evlilik, ikili ilişkilerle ilgili çalışmalarımız için iletişim lenayla

esmaül hüsna çekerken dikkat edilmesi gerekenler